3 MART DÜNYA KULAK VE İŞİTME GÜNÜ
02 Mart 2018

 

YENİ DOĞAN İŞİTME TARAMASI PROGRAMI

Bu program “İşitme kaybıyla doğan ya da doğum sonrası dönemde işitme kaybı ortaya çıkan çocuklarda işitme kaybının çocuğun konuşma gelişimini etkilemeden, psikolojik
ve sosyal açıdan sağlıklı bir birey olarak toplumdaki yerini almasını sağlayacak şekilde erkenden saptanması ve bu konuda sağlık personelinin ve toplumun bilinçlendirilmesi” için
planlanmıştır.

İşitme kayıpları, çocuğun o lisana özgü sesleri oluşturarak konuşmasını geciktiren ve bozan en önemli faktördür. İşitme kaybı ile doğan ya da doğumdan sonra (yeni doğan ya da süt
çocukluğu çağında) işitme kaybına neden olabilecek bir travma, hastalık veya ilaca maruz kalan çocukların, eğer işitme kaybı vaktinde teşhis edilmez ve rehabilitasyon programlarına
alınmazlarsa, psikolojik ve sosyal gelişmeleri yetersiz olur ve ilerleyen yıllarda eğitim ve sosyal uyum açısından, yaş ve zekaca eşitleri olan çocuklardan geri kalırlar. Bu durumda da.
bu çocuk, sadece "işitme kaybı olan bir insan” olmaktan çıkar ve "psikolojik sorunları olan, sosyal hayat ile uyumsuz bir özürlü” haline gelir; toplumda üretken bir birey olarak yerini alamaz ve sosyal güvenlik kuruluşlarının hayat boyunca özel desteğine gereksinim duyan bir birey durumuna düşer. Yapılan araştırmalar işitme kaybının saptanması bakımından en kritik dönemin “yeni doğan dönemi” olduğunu ortaya koymaktadır. Bilimsel
araştırmalar, sadece belirli riskleri taşıyan (akraba evliliği, ilaç kullanımı, hastalıklar vb) annelerin çocuklarının doğum sonrası işitme testlerine alınmasının, işitme kaybıyla doğan
çocukların sadece % 50’sinin tanınmasını mümkün kıldığını göstermiştir. Yine bu araştırmalar, “yüksek riskli bebeklerin taranması” yaklaşımıyla saptanma şansı olmayan diğer
% 50'nin erken tanı ve tedavi yöntemleriyle daha mükemmel sonuçlara ulaşılabilen vakalar olduğunu da göstermiştir.
Yenidoğan her bin bebekten 1-3'ü ileri derecede işitme kaybı ile doğmaktadır.

Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran %6'ya çıkmaktadır. Buna göre ülkemizde yıllık 1800 yenidoğanın
kohlear implanttan fayda görecek işitme kaybı ile doğduğu, ancak bunların erken ve zamanında tespiti konusunda sorunlar yaşandığı belirlenmiştir.

İşitme engeli ile doğan bebeklerin erken dönemde tespit edilmesi için işitme tarama testinin yapılması önemlidir.
Her çocuğun işitebilmesi ve konuşmayı öğrenebilmesi onun en temel hakkıdır.